cem dizdar soru-cevap


hikaye'ye şöyle başlayayım. cem dizdar'a, blogumda yayınlamak üzere birkaç soru sormak istediğimi belirten bir mail attım. cevap gelir mi, gelmez mi diye düşünürken, attığım mailden tam 9 dakika sonra kendisinden cevap geldi. teşekkür ederek, sorduğum sorulara ve yanıtlara geçiyorum..


- Beşiktaş taraftarı yönetimi protesto etmemekle hata mı yapıyor?

Öncelikle sıklıkla düşülen bir hatayı düzeltmek gerekiyor. Taraftar denen
topluluk 'tek bir aklı' olan kalabalık değildir. Farklı akıllar, farklı
gruplar bir aradadır. Taraftarı birbirine bağlayan şey 'akıl' değil,
'duygudur'. Haliyle yönetimi protesto etme noktasında 'hata mı yapılıyor?'
türünden bir soru zaten doğru olmaz. Bence hata yapılmıyor..
Ancak yapılmış olsa bu da iyi bir şey olur. Çünkü, böyle bir anlayışla kulüp
yöneten ekip değil de kim protesto edilir bu hayatta, değil mi?

- Camianın ileri gelenlerinden bir kısmının (Rahmi Koç, Fikret Orman,
Tuncay Özilhan vs.) kongre öncesi toplanma isteği doğru bir hareket mi? Bu
toplantı sonucu çıkabilecek adayın şansı nedir?


Biliyorsunuz böyle bir toplantı zaten gerçekleşemedi. Gerçekleşse de benim
açımdan önemli değildi zaten. Ben isimlere değil politikalara bakarım.
Ayrıca ben Fikret Orman dışında adını zikrettiğiniz isimlerin başkanlığa
aday olma ihtimalini hem görmüyorum, hem de gerekli bulmuyorum.


- Çarşının basında çok fazla öne çıkması, bunun sonucunda gelen
popülarite, grubu yıprattı mı?


Sanmam. Niye yıpratsın! Ama takımın iki üç sezondur istenilen seviyede
olmayınca ve yönetim dengelerine itiraz etme konusunda biraz çekingen
davranılması taraftar arasında bir hoşnutsuzluğa neden olduysa bile bu
geçici bir durumdur ve zaten de geçti. İçerideki son 5/6 maçta eski düzene
ve ahengine kavuştu tribün....

taşınıyorumm


seviyodum bu evi.. ama yeni ev arkadaşı bulamayınca başka eve taşınmak zorunda kaldım.. yer olarak bundan daha iyi.. ama ya o manevi ruh :)
 
Free Hit Counter