yine top 5


greenday - working class hero

system of a down - chop suey

starsailor - poor misguided fool

rosey - love (çok eğlenceli lan)

manatonluk maratonu - sagopa kajmer ve kolera

carolina liar


yeni grup..
dinleyin, dinletin..
özellikle i'm not over ile show me what i'm looking for

özgürü öldürdüler..


uzun birşey yazmak istedim ama, resim anlatır bence.. rengarenk atkılar anlatır..
özgürü, marketi bile olmayan benzin istasyonunu soymaya çalışmakla suçlayan medyanın allah belasını vermeyeceğine göre, en kısa zamanda yerin dibine girerler inşallah

herşeyimizsin..


kader



"herkesin inandığı birşey vardır bu amına koduğumun hayatında, benimkiside sensin, napıyım..

geçen gece çocuk hastaydı. ilacı bitmiş, almak için dışarı çıktım. sağa sola saldırıp nöbetçi eczane arıyoruz. birden durup dururken içim cız etti. bi baktım gene aynı karın ağrısı. öyle özlemişim ki seni. dönerken bi meyhane gördüm. bi tek içeri girdiğimi hatırlıyorum bi de rakıya yumulduğumu. arkasından en az dört cigaralık…sonra gözümü bir açtım karşıdan karlı dağlar geçiyor. bi daha açtım başımda bi çocuk: “kalk abi.” diyor “kars’a geldik.”
otobüsten indim, yürümeye başladım. dedim, allah’ım nerdeyim ben? burası neresi? sonra güç bela burayı buldum. kapının önünde durup düşündüm. dedim bekir, bu kapı ahiret kapısı. burası sırat köprüsü. bu sefer de geçersen bi daha geri dönemezsin. iyi düşün dedim. düşündüm, düşündüm…ama olmadı, dönemedim. sonra, bak oğlum dedim kendi kendime. yolu yok çekeceksin. isyan etmenin faydası yok, kaderin böyle. yol belli, eğ başını usul usul yürü şimdi."

ağır roman



savrulurken raconun kırmızı pelerini o zarif öfkeye


zaman ki sana hasta oldu, incelikli haytasın


nüksederken raksına mahallenin eyvallahı maaşallahı


güzellik be oğlum, şimdilik ölümüne kadar hayattasın...

google'a savaaaaaş


önce blogspot, şimdi google video.. sanırım türkiye google'a biraz düşmanca davranıyor.. youtube'un da google tarafından satın alındığını düşünürsek, işler biraz enteresan..

ekonomik kriz!


ya ne olacaktı? olmayan paralar üzerinden para kazanmalar, spekülasyonlar, neticesinde yükselen petrol fiyatları, nakitlerin arap ülkelerine akması.. kaçınılmaz son.. aig, fortisbank gibi şirketler artık bir nevi devlet kurumu.. ingiltere'de halk bankalardan paralarını çekiyor, kasa satışları artmış


kendi bokunuzda boğuldunuz.

asturias yağmuru


çok güzel yağmur yağıyor burda, havada soğuk olmuyor pek yağdığında, tam gezilecek kıvamda..


bu da bizim sokak, yağmur yağarken.

@ oviedo


geldim oviedo'ya, sıkıntılı bi süreçten sonra evi tuttuk, ev eşyalı. ama ilk gün çatal bıçağı bulamadık, kahve fincanıyla ton balığı yedik..
bence ilk olduk bu konuda, ama çok iddialı konuşmayayım :)

İster inan, ister inanma..


sanayi ve ticaret bakanımız buyurmuş, ''Türkiye'de işsizlik olduğuna inanmıyorum'' diye..


gerçeklere gelirsek, Türkiye'de işsiz sayısı, 4 milyon 20 bin'e ulaştı. oran olarak ise, %10,1'e..


hangisi gerçek türkiye, merak etmiyo değilim..

yorumsuz!!


vazgeçtim, yorumlu..


tamam, basınımız güvenilir değil.. yalan haberde rekor üstüne rekor kırıyor.. sansasyon yaratmak için yapmadığı kalmıyor.. ama bu kadarı gerçekten skandal..


galatasaray sahaya çıkarken, ''baba'' filminin meşhur müziği çalıyor. bu bile hürriyete bir ipucu vermiyor, veremiyor.


hata onlarda mı, yoksa hergün bu gazeteleri satın alan yüzbinlerde mi bilemedim

Atak yapsınlar hoca!!


o kadar umrumuzda değil aldıkları puanlar. şampiyon olmuşlar, olmamışlar pek umursamıyoruz. beşiktaşı seviyoruz biz. kazanın, kaybedin önemli değil, ama beşiktaş amblemi varsa o giydiğiniz formada, atak yapın bari be!!

bobo brezilya milli takımında


fenerbahçe stadının locasında maç izleyen dunga'nın, beşiktaşlı bobo'yu milli takıma davet etmesi, basınımız için şok bir gelişme, geldiği günden beri kendisini takip eden biz beşiktaşlılar içinse, sevindirici ve beklenilen bir olay..


sene sonunda bu adam satılıp, yerine 4 tane gereksiz oyuncu demirören tarafından kadromuza katılırsa, tadından yenmez..


tebrikler bobo..

o ahlaksızsa bunu verelim???


savunmasında malum sıkıntılar yaşayan takımımız, legrotallie'yi ertuğrul sağlam'a beğendiremedi (kendisi şu an juve'de banko oynamakta), diatta'yı oynatmadan gönderdi, boumsong'u ikna edemedi (juventus kadrosunda), melberg'i juventus'a kaptırdı (juventus gibi başına taş düşsün emi!!), son olarak, dino drpiç'le anlaştı. fakat imza aşamasına gelindiğinde, bu futbolcunun, kendi liginde oynadığı bir karşılaşmada, rakip takım taraftarlarına, çok afedersiniz ama poposunu gösterdiğini öğrendik (teşekkürler youtube). bu transfer olacak mı, olmayacak mı derken, öğlen saatlerinde, dino drpiç'in takım arkadaşı olan Gordon Schildenfeld ile sözleşme imzalandı.. eh, zagreb'in en bereketli kampı oldu galiba antalya kampı..

ilk 5




nick hornby'den alışkanlık oldu.. yazayım bu aralar dinlediğim 5 parçayı :)


1- metallica- battery (konser)

2- queens of the stone age - go with the flow

3- him- don't fear the reaper (cover)

4- placebo - protect me from what i want

5- the white stripes - one more cup of coffee (cover)

Metallica mı geliyo???


az önce forumlara düştü bu haber.. güven erkin erkal detayları vereceğini açıkladı...


27 temmuz 2008 diye tarih verilmiş..

jason gitmeseydi bide? creeping death'i dinleseydik onun sesinden?

ölümüne sadakat


kitabın orjinal adı high fidelity. türkçeye ölümüne sadakat şeklinde çevirilmiş. aslında yüksek sadakat isimli grubun, ismini bu kitaptan almış olabileceği gibi bir teorim var ama doğrulayamadım..


nick hornby ile tanışmam, futbol ateşi isimli kitap sayesinde oldu.. sürekli kaybeden bir arsenal'in taraftarı olmanın nasıl bir şey olduğunu açıklamış bize kitapta.. eh, biz beşiktaşlılar için pek yabancı duygular olmasa gerek??


yazarın okuduğum ikinci kitabı, ölümüne sadakat, bir erkeğin 35 yaşına geldiğinde kaldığı ikilemleri anlatıyor.. rob, müziğe çok ilgi duyan bir insandır, buna paralel olarak, bir müzik dükkanı vardır.. iş sevdiği iştir, fakat yapması gereken iş olduğu konusunda şüpheleri vardır..


neyse.. güzel kitap.. okunmalı bence..

sizin de bir yıldızınız olsun!!


yavuz bingöl'ün sevgilisi, 130,000 ytl ödeyerek, yavuz bingöl'e bir yıldız satın almış..

sevgililer gününün yaklaştığı şu günlerde, sizde sevgilinizin adını bir yıldıza verebilirsiniz.. bu kadar kolay!!!

en güvenli araç tren!!


istatistiklere bakıldığında gerçekten öyledir.. çok sık duymayız tren kazası haberlerini. fakat 2004 yılından beri, biraz fazla sık duyar olduk sanki tren kazası haberlerini?


16 nisan 2004

22 temmuz 2004 (saat 23,00'te 139 olan ölü sayısı, 23:45'te, 36'ya düştü)

25 temmuz 2004 (14 ölü)

11 ağustos 2004 (8 ölü)

13 ağustos 2004

18 ağustos 2004

19 ağustos 2004

27 ağustos 2004

24 eylül 2004

5 ekim 2004

13 ocak 2005 (2 ölü)

27 ocak 2008 (9 ölü)

28 ocak 2008



daha ilginç olanı, 2004 yılında meydana gelen üst üste kazalar sonucunda, ülkenin ulaştırma bakanının, hiçbir şekilde istifa etmeyi düşünmemesi..

onun da söyleyecekleri var..


şimdiye kadar, okuduğum bütün kariktürlerine güldüğüm, hayatımızla ilgili ayrıntıları mükemmele yakın sunan bir yazar/çizer umut sarıkaya.. sadece çizer demek ona haksızlık olur, çünkü, ''benim de söyleyeceklerim var'' köşesinde yazdıkları, bence yazmaya cesaret isteyen türden itiraflarla dolu..
''o cnbc-e, ben flash tv'yim, o ustalara saygı kuşağı, ben türkü bacı programıydım''

finalim finalsin final


gecenin 1'inde, büyük bir ihtimalle kalacağınız, fakat, içinizdeki ''belki'' nin sizi çalışmaya zorladığı bir derse çalışmak ne kadar zor!!


- keşke derslere girseydim abi ya,
- aslında 1 hafta önceden başlamak lazım finallere çalışmaya,
- bu son maç abi, sonra kaldırıyoruz play station'u,
- aslında hergün 10 dakka çalışsak şunlara, bu kadar kasmaya hiç gerek kalmıycak...
bi yerlerden tanıdık geldi mi???

bronşit'i duydunuz mu?




eğlence için başlamıştı herşey, sonra baktık biraz çok eğleniyoruz, abi dedik, biz biraz daha ciddiye alalım.. yakında demo yayınlayabilirmiyiz diye düşünüyoruz? hayırlısı artık..

stüdyodan direkt 2 tane amatör kayıt burada;

www.myspace.com/bronshit

bir rekor daha!!


şampiyonlar liginde, en farklı mağlubiyet rekorunu bu yıl alan beşiktaşımız, adını bu sefer, başarı ile duyurdu. mücadele ettiği uleb kupası gruplarında, oynadığı 10 maçıda kazanan ekibimiz, bu alandaki rekorun sahibi oldu. avrupa arenasında başarıya pek alışık olmayan bünyelerimize biraz yabancı geldi aslında..

trainspotting


fazla film izlemem ama, hem filmi, hem soundtrack albümü mükemmele yakın olan tek bir çalışma varsa, o da trainspotting'dir.. uyuşturucuya özendirir mi, uzaklaştırır mı, izleyenin keyfine göre değişir..

neyin sevgisi bu??


aslında hiçbir mantıklı sebebi yok.. okulu uzatma ihtimaline rağmen, sınava çalışmak yerine, soğuk bir hafta içi günü, beşiktaşın, şimdi adını bile hatırlayamadığım yabancı bir takımla oynadığı hazırlık maçına gitmemin sebebini sorsalar, verebileceğim mantıklı bir cevap yok.. yine olsa yine yaparmısın diye sorarsanız, hiç düşünmeden 'evet' derim..
 
Free Hit Counter